Pazar, Ocak 18

That's me all about Me..

Tıkırtılı bir at arabası sokaklarda,sesi çok uzaklardan gelen umutların habercisidir o tıkırtı senkronize olmuş adımlarıyla..
Gençtim evim sokağın en işlek caddesine bakardı,camım tam önunde bir ağaç vardı mevsimleri onun haraketlerinden anlardım hiç kafamı kaldırmadan yattığım zamanlarda o bana yaz derdi yada kış derdi yada baharı müjdelerdi,sabahları annem ekmek almaya yollardı kahvaltı için üşenirdim o sıcak yataktan kalkmaya ama sigaraya ilk başladınız zamanlarda pek üşengeçlik kalmıyo fırlar gibi yataktan kalkıp 2 arada bi derede nası sigara içsem diye koşu veriyosunuz özellikle o sıralar migrosu cok sever olmustum gidiş dönuşte bir sigara içimlik yol vardı,pek tabi anlarsınız ki eve girerkenki sigara kokmama çabalarını,ozamanlar okdrda işlek değildi bu cadde tek tük geçen insanlar ve birbirini tanıyan esnaf ve esnafın tek tek tanıdıgı ayşe hanımlar,mehmet beyler ve onların çocukları..Mahallenin sokaklarında oynardık çocukca neşemizle ama birde mahallenin en havalı gençleri vardı onlar geçerken top atılmaz durulur bir duvarın üstüne oturur bizimle alay ederlerdi yada oyuna katılıp istediklerini oyun dışarı bırakırlardı evet yaramaz ve haylaz bi çocuktum hiç kız çocuguna uygun bi tip olmadım zaten..Sonra o yıllar geçti büyüdüm artık mahallede oynamaz olduk ergen tavırlarına girdik birbimizi görsekte selam vermez olduk çünkü hepimiz o çocuksu masum saflığımızı kaybetmiştik artık yeni arkadaşlarımız gidilicek kafelerimiz vardı etrafımızda sokak gittikce genişliyor kalabalıklaşıyordu ve bizde kalablıkla beraber büyüyorduk istemeden sonra ilk aşkımı yaşadım bu kaldırımlarda uzun sarı saçlı,yeşil gözlü kız,komşu evin kapısında geçen konuşmalar,annemler pencereden görmesin diye en uzak köşede arkadaşca takılmalar,oda öyle gelip geçti büyüdü kapıma uğramaz oldu,sonra ilk içkim kapının önunde kusmalarım,annemle kavga edince basamakları hızla koşup oluduğum yerden olabilidğim yere kadar koşmak ordan bir an önce kaçmak ve sevgilinin evine sığınmak...
Evet,evim sokağın en işlek caddesine bakardı ve hala bakmakta ama o pencereden bakan ben artık aynı işlek caddeye bakmıyorum,bakamıyorum çünkü beni ben yapan her adımını ezberlediğim bütün evrimlerini gördüğüm bu yerden her adımımda hayatımın her evresinde biraz daha uzaklaşıyorum çünkü hayatıma giren her insan buraya bakış açımdan hayatımdan bir parça alıp götürüo,almıcaklarını hiç bi zaman düşünmedim zaten,tatlı huzur dolu aşık cansu gecenin köründe telefonuma evinin önündeyim hadi el salla diyen umutlu gözler şimdi ben bunları oturmuş yazarken hayatlarının bi döneminden öylece geçmişken,hepsi aklımda tek tek bir anı,kaç kere penceremden bakarken bu sokağa doğru ağladım hatırlamıyorum,kaç kere uzakta olan sevgilimi geri getirsin diye penceremden gökyüzüne dua ettim gecelerce ağladım oturdum ay ışıgının önune bi kahve bi sigara içtim uykusuz gecelerimde,telefonlarda kavga ettim,okadar insan tanıdım bu sokakta biri dönüp camıma bakıpta ağladığımı görmedi yada biraz uzakta olabilmek için büyümeyi dilediğimi yada yaşım 4 boyum 1.10 cm ken meraklı gözlerle onların hayatıyla ilgili yorumlar yaratmaya çalıştığımı,diyorum ya içimden "Neredesin ey kurtarıcı neredesin gerçek aşkın sözleri kalbimi taş ettin koydun bir kenara şimdi birde acı çekmesini bekliyorsun oturmuş karşıma,dile getirde acılarımı acı çektiğini biraz olsun hissedebiliyim biraz olsun geceleri irkildiğimi bilebilsin şu sokak,kalanlar gidenler hepsi aynı kar yağdığında ışıkların altında öpüşen çiftler köşede aşkı için ağlayan tipler hepsi aynı ne farkın vardıda kurtarıcı hiç gelmedin hiç tıklatmadın şu pencereden bak ben büyüdüm artık 1.10 değilim yaşlandım bile ama sen yine gelmedin gelmede bundan sonra istemem geç kalmış aşkı önce kendini kurtar sonra beni.."
İşte böyle,zaten bizim evin önünden hiç at arabası geçmedi hiç hayal ettiğim gibi bir kırmızı koltuğum,üsküdara giden hanfendilerim olmadı sokağım da yada cızırdayan bir radyom ne kadar istemesemde bu devirin çocuğuyum hala eski örf ve adetlerle yaşayan,yüreği kısıtlanan düşünceleri yontulan ve şaşıyorum hala sevebiliyo olmaya hala yeniden aşık olabilio olmaya ve bu yuzden fotoğrafcıyım duygularımı sabitlediğim gibi günü geldiğinde anı da o güzellikte sabitlicem sonra mahalleden cocuklar gelip görünce şaşırıp kalıcaklar yeşil yapraklar soldu şimdi kış sonra bahar ozaman ben 20 olucam 20 adım atmış olucam 20. adımıma beklerim ama şunu unutmayın benimle bi gün tanışıcak olursanız yada yakından tanıyosanız yanıma çocuklugunuz ve anılarınzla gelin gelin ki size bu sokakta bi kahve ısmarlıyayım sonra sarılıp ayrılırken ve bu yazıyı okurken beni görmek için arkanızı döndünüzde anılarım sizin gözünzde canlansın siz ben olun ben siz olıyım uzaktan ağlıyalım..

That's me ALL about me..love CK

3 yorum:

  1. o sokakta taksim dönüşü sabaha karşı ya da okul dönüşü öğleden sonraları "acaba napıyodur şimdi, evde midir" diyerek az beklemedim, yani beklemek dediğim durdum evinizin orda bi sigara içtim döndüm, eve çok geç dönüyosam ve sabah starbucks açılma hazırlıkları içindeyse "daha açılmadık hanfendi" yapan starbucks çalışanlarına "noluuur bi naneli short americano" diye yalvararak kahvemi alır, evinizin orda içer, ipodumu kulağıma takar ve organ dinleyip ağlayarak evime yürür, uyurdum.

    YanıtlaSil
  2. ve bunların üstünden 1 yıl geçmiş, ne garip.

    YanıtlaSil
  3. ve biz tanışalı 1 yıl olmuş, ne garip.

    YanıtlaSil